Toplumumuzda kabızlık olarak adlandırılan hastalığın tıbbi adı konstipasyondur. Konstipasyon erişkinlerde %25, çocuklarda yaklaşık %10 sıklıkta bulunmaktadır. Yani her 10 çocuktan birinde kabızlık sorunu bulunmaktadır. Yalnız değilsiniz.. Üzerinde fırtınalar koparılan şeker (diabet) hastalığı toplumda %5 sıklıkta görülmektedir. Kabızlık aslında bu kadar sık görülmesi nedeniyle ciddi bir toplum sağlığı sorunudur.
Kabızlığı herkesin anlayacağı gibi tanımlamak gerekirse, düzenli kaka yapamama, kaka yaparken zorlanma ve bunun belli bir süreden uzun olması şeklinde tanımlanabilir. Çocuğunuz 2 günde birden daha uzun sürede kaka yapıyorsa, yaparken ağrı ve zorlanma yaşıyorsa ve bu süreç bir aydan uzun sürdüyse çocuğunuzda tedavi edilmesi gereken kabızlık sorunu bulunuyor demektir.
Peki tedavi edilmese ne olur ki diye içinizden geçiriyor olabilirsiniz. Aslında bu yazıyı okuyorsanız bunu sormayacak kadar bu konu hakkında sorun yaşıyorsunuz demektir. Kabızlık, çocukların ve bazen ailelerinin yaşam kalitesinde bozulma, psikolojik sorunlar ve en sonunda iştahsızlık, gelişme geriliği gibi sorunlara yol açabilmektedir. Bunun gibi sağlık sorunlarının yanı sıra ciddi maddi sonuçlara da yol açabilmektedir. ABD’de çocuk kabızlığının yıllık maliyeti yaklaşık 5 milyar dolardır. Yani kabızlık, maddi, manevi ciddi sorunlara yol açabilen hem bireysel hem de toplumsal bir sorundur. Uzun süreli tedavi edilmemiş kabızlığı olan çocuklarda buna ek olarak kaka kaçırma şikayetleri de eklenebilmekte ve zaten kötü olan klinik tablo daha da ağırlaşabilmektedir.
Tedavisinde ne yapmalı? Aslında bu soru için herkese uyabilecek sihirli bir reçete bulunmamaktadır. Son yıllarda giderek daha sık dillendirdiğimiz gibi hastalık yoktur, hasta vardır. Sadece internetten alınan hap bilgilerle yapılan tedavi maalesef çoğunlukla yüz güldürücü sonuçlar vermemektedir.
Her hasta ayrıntılı olarak değerlendirilmeli ve tedavi planı hasta özelinde hazırlanmalıdır. Ancak iyi bir haber vermek gerekirse, eğer iyi bir tedavi ve takip programı hazırlanabilirse çocukların büyük çoğunluğu başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir. Tedavinin uzun soluklu olacağı aile ve çocukla konuşulmalı, olası tedavi süreci ayrıntılı şekilde anlatılmalıdır.
Tedavi başarısızlığındaki en önemli neden tüm hastalara aynı ilaçların benzer dozlarda ve sonuçları takip edilmeden kullanılmasıdır. Yani her çocukta aynı ilaç aynı dozda etkili olmamaktadır. Başlanan ilacın etkileri ilk günler ve haftalarda yakından takip edilmeli ve ilaç dozu dinamik şekilde düzenlenmelidir. Bir diğer başarısızlık nedeni ciddi kabızlığa bağlı bağırsakları kaka ile dolu bir çocukta yalnızca ilaç tedavisi uygulanmasıdır. Bu hastalarda bağırsaklar gerekirse lavmanlarla ile boşaltılmalı, bağırsak boşaltımının sağlandığından emin olunduktan sonra ilaç tedavi başlanmalıdır. Bu sayede daha etkin tedavi sonuçları elde edilebilmektedir.
Sorun aslında zaman kısıtlılığıdır. Yazı boyunca anlatmaya çalıştığım tedavi planının uygulanabilmesi için hasta ve aile ile ciddi zaman harcanması gerekmektedir. Maalesef ülkemiz sağlık sistemi içinde hastalarla yeterli zaman ayrılamadığı için genellikle ilaç yazılıp 1 ay sonra kontrole çağrılmaktadır. Bu yüzden hastalar tedavi edilememekte ve doktor doktor dolaşmaktadır. Etkin tedavinin sağlanılması için bir ekip çalışması gerekmektedir.
Kabızlığın ciddi sorunlar doğurabilecek önemli bir sağlık sorunu olduğu akılda tutularak etkin tedavinin sağlanılması çok büyük önem arz etmektedir.